İzzet DÖNMEZ Yazdı.
Eskilerimiz bu sözü çok kullanırdı.
Muhalefet partileri, temcit pilavı gibi, eski sistemi allayıp, pullayıp, önümüze getiriyorlar.
Breh breh,
Bu eski sistem nede güzelmiş te, biz kıymatını bilememişiz.
Yahu arkadaş, eski sistem, yerinde bi güzel duruyordu.
Önümüze bir sandık kondu ve bize soruldu;
“Eski sistem mi kalsın, yeni bir sisteme mi geçelim?”
Aynen bu soru soruldu.
Bizde sandığa gittik, halkımızın % 51.4 oyu ile yeni sistemi tercih ettik.
Bu iş bitti.
Halk, demokratik bir şekilde kararını verdi ve yeni bir siyasi düzene geçtik.
Bu sistem beğenilmez de, eski sisteme yeniden dönülebilir mi?
Elbette ki, dönülebilir.
Bulursun % 50+1’i, dönersin eski sisteme.
Nasıl ki; tamamen anayasal bir şekilde, demokratik usullere uyarak, yeni bir siyasi sistem ihdas edilmişse, yine aynı yöntemlerle, eskiye dönülebilir.
Burada hiçbir sıkıntı yok.
Yeter ki, kararı halk vermiş olsun.
Şu eski sistemi, yana yakıla seçmenlere vaat edenler, eski sistemin hangi hayırlı işleri yaptığını söylemiyorlar.
Onların söylemesine gerek yok. bizler, ömrümüz boyunca o sistemleri yaşadık be gardaş.
Aslında sizin derdiniz başka.
Eski sistemde, bir iktidarın bir tarafından tutma ümidiniz var.
Yeni sistemde o yok işte.
CHP’nin ortalama oyu %20.
İyi Parti’nin oyu da % 10 civarında.
Topla; eder % 30
Efendim, deniyor ki; iyi Parti’nin oyunda artış var.
Doğrudur, artıyordur mutlaka.
İyi Parti, oyu nereden alıyor?
CHP’nin oy oranına bakıyor musunuz?
CHP’nin % 25’lerde olan oy oranı, % 17’lere düşmüş durumda.
Millet İttifakı, sermayeden yiyor yani.
Sağ cepten al, sol cebe koy durumları.
Millet İttifakın oy oranı hiçbir şekilde artmıyor.
Ciddi kamuoyu araştırmaları orta yerde.
Birde Muharrem İnce faktörü var.
Mart ayında yeni partisini kurması beklenen Muharrem İnce, CHP’yi kökten sarsacak gibi gözüküyor.
CHP’nin gerçek sosyolojik tabanı milliyetçidir.
Kuvvacıdır.
Bölücülüğe şiddetle karşıdır.
Atatürk’e ve Cumhuriyete gönülden bağlıdır.
Canan Kaftancıoğlugillere de şiddetle karşıdır.
CHP’nin gerçek seçmen tabanı, partiye bir operasyon çekildiğinin de farkındadır.
Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun bütün siyasi hesaplarını bozacak gibi gözüküyor.
Seçimlerde % 1 oyun dahi hayati önemi olduğu bir dönemde,
Mustafa Sarıgül’ün alacağı oylar dahi, bütün hesapları alt-üst edebilir.
Şu denebilir;
Cumhur İttifakı içinden de 2 tane parti çıktı.
Onlar da oradan oy çalmayacak mı?
Hemen cevap vereyim;
“Çalamayacaklar”
Bütün kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor.
Muharrem İnce, çok ciddi bir iddia ile ortaya çıkıyor.
Parti kurmasını, millete izah edebiliyor.
Ak Parti’den kopanların, kabul edilebilir bir izahı var mı?
Bence yok.
Ona buna çamur atmak, millet nezdinde prim yapmıyor.
Her iki partinin de hiçbir sosyolojik karşılığı yok.
Ölçü şu;
Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, Fazilet Partisinden ayrılırken,
Fazilet Partisi seçmeninin % 95’ini peşinden sürükledi.
Bu yeni yetme zıpırlar parti kurdu.
Ak Parti seçmenin % 10’unu dahi peşlerinden taşıyamadılar.
Yani bu partiler birer ölü doğum oldu.
Muharrem İnce, CHP seçmeninin % 10’unu taşısa, bütün hesaplar alt-üst.
Birde işin şurası var;
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun Cumhur İttifakından alamadığı oyları, Muharrem İnce alabilir.
Bu tehlike var.
Oyların yarısını CHP’den alacaksa, diğer yarısını Cumhur İttifakından alabilir.
Bu durum, seçimlerin 2. tura taşınmasına neden olabilir.
Sanki yeni bir şeymiş gibi, muhalif partilerin eskiyi allayıp-pullaması, önümüze sürmesi, toplumda öyle aman aman bir heyecan yaratmıyor.
Millet İttifakı neyi vaat ediyor?
Cumhurbaşkanlığı makamına, etliye sütlüye karışmayacak bir herif.
Böyle bir herifin kabul görmesi için, Anayasa değişikliği olması gerek.
Yani % 50+1’in bu teklifi kabul etmesi gerek.
Bu öneriyi halka sunmak için, yine o kadar oy desteği Parlamento’da olması gerek.
Şayet; bu milletin % 50+1’i böyle bir adama razı gelecekse, ko gitsin rahvan.
Vur dibine, gitsin Kuyu Dibine.
Efendim,
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı, partisiz ve tarafsız olacakmış.
Sizin akıllarınızı yiyeyim ben.
Amerika’da Başkan partisiz mi seçiliyor.
Fransa’da Cumhurbaşkanı partisiz mi seçiliyor?
Hepsi partilerinin oyları ile seçiliyor.
Ne zararı var?
Atatürk, Cumhurbaşkanı seçildiğinde, aynı zamanda CHP’nin Genel Başkanı idi.
Ne zararı oldu?
İsmet İnönü, hem CHP’nin Genel Başkanı, hem de Cumhurbaşkanı idi.
Ne zararı oldu?
İnönü, Cumhurbaşkanı seçildiğinde, CHP’den istifa edeydi, farklı icraatlar mı yapacaktı?
Celal Bayar, Cumhurbaşkanı seçildiğinde, Demokrat Parti’nin Genel Başkanı idi.
Seçildiğinde, Demokrat Parti’den istifa etseydi, farklı bir Bayar mı görecektik?
Celal Bayar devrildikten sonra gelen bütün Cumhurbaşkanları, koltuklarına namlunun ucunda oturdular.
Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, ve dahi Ahmet Necdet Sezer,
Namlu tehditleri ile seçildiler.
Bunlar şimdi tarafsız mı olmuş oluyorlar?
Turgut Özal, Cumhurbaşkanı seçilince, Anavatan Partisi Genel Başkanlığından istifa etti.
Tarafsız bir Cumhurbaşkanı mı olmuş oldu?
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı seçilince, Genel Başkanı olduğu partisinden istifa etti.
Demirel, siyasi iddialarından vaz mı geçmiş oldu?
Yerine gelen partisinin Başbakanı Tansu Çiller’i camdan aşağıya atmaya kalktı.
Siz, kimin evini soruyorsunuz?
Tarafsız diye yutturmaya çalıştığınız heriflerin tamamının arkasında vesayet odakları vardı.
Demek ki, neymiş?
Seçilecek Cumhurbaşkanının arkasında, ya vesayet odakları oluyor. ya da halk oluyor.
Muhalefet, yeni seçilecek Cumhurbaşkanı’nın arkasında vesayet odakları olsun istiyor.
Bizde, halk olsun istiyoruz.
Bu kadar basit.
El mi yaman, bey mi yaman,
Bekleyip göreceğiz.
