İzzet DÖNMEZ
Günlerdir değişik platformlarda Merkez Bankası Rezervleri konusunda spekülasyonlar yapılıyor.
Cevap versem, çok ağır konuşacağım.
Ana avrat dümdüz gideceğim.
Böyle durumlarda, kendimi frenliyorum, yazı yazmıyorum.
Mesela Boğaziçi Üniversitesine Rektör atamasıyla ilgili yazımı, sakinleşince yazacağım.
Yahu,
İnsan oğlu, üç kuruşluk siyasi çıkarı için, devlete ait rakamlara bu kadar takla attırır mı?
Fikri namusuna inandığım, vicdan sahibi olduğunu düşündüğüm bir dostum, bana mesaj atmış;
“Merkez Bankası Rezervlerindan Berat Albayrak’ta nasiplenmiş”
Tabii ki bende şarteller attı.
Arkadaşı paçavraya çevirdim.
Anasından doğduğuna pişman ettim.
Daha önce bu sütunlarda yazdım.
Dedim ki;
“Albayrak ailesi, benden, sayfamı takip eden herkesten daha dürüst ve namusludur.
Sizin ve benim analarımızdan ve babalarımızdan dahi dürüst ve daha namusludur”
Bu satırları, bu kadar rahat nasıl yazdım?
Çok basit.
Bakın anlatayım;
Ne Berat Albayrak’ı tanırım,
Ne de kardeşi Serhat Albayrak’ı.
Herkes gibi, bende onları medyadan tanıyorum.
Ancak,
Babaları Sadık Albayrak’ı çok yakın tanıyorum.
Öyle bir babanın evlatları haram yiyemez.
Hele hırsızlık hiç yapamaz.
Mümkün değildir bu.
Ben, 3 tane evlat yetiştirdim.
Allah’ın bir tek kulu, evlatlarım için “Şunu yaptı” dememiştir, diyemez de.
Evlatlarımı tanıyan herkes bilir bunu.
Gerçi iki tanesini kaybettim.
Yaşadıkları sürece böyleydiler.
Çünkü onları yetiştiren babaları bendim.
İstanbul-Eminönü’nde Yeni Cami var.
Onun arkasında bir meydan var.
O meydanda muşamba üzerinde satış yapan işportacılar var.
Ben, çocuklarımı o işportacılardan aldığım penyelerle, kot pantolonları ile giyindirerek, yetiştirdim.
Ama hiç haram yedirmedim.
Ben, hırsızı gözünden tanırım.
Sadık Albayrak, hayatımda tanıdığım en dürüst ve en namuslu dava adamlarından birisidir.
Helal lokma ile büyüyenler, harama yamulamazlar.
Fıtrata terstir bu.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın damadı, bir dönem Enerji Bakanlığı, bir dönemde Maliye Bakanlığı yaptı.
Enerji Bakanlığı döneminde yaptığı muhteşem icraatlar orta yerde.
Maliye Bakanlığı döneminde, bir taraftan küresel finans operasyonları ile, bir taraftan da rezil ve alçak pandemi ile mücadele edildi.
Türkiye, çok zor günler yaşadı.
Küresel finans operasyonlarını yapanların, birde yerli ortağı köpekleri var.
O köpek taifesinin iddiaları nedir?
Merkez Bankasında 128 milyar dolar rezerv vardı.
Berat Albayrak, bu paraları buhar etti.
Utanmasalar, “parayı cebine koyup, gitti” diyecekler.
Aslında diyende var.
Ulan,
Bu Merkez Bankası, bakkal dükkanımı ki,
Kasadan parayı cebine koyan, evine gitsin?
Bu kadar yalan, bu kadar haysiyetsizlik olur mu?
Merkez Bankası’nın bütün kayıtları, günü gününe, saati saatine, dakikası dakikasına tutulur.
Kayıtsız gazoz parası çıkmaz oradan.
Merkez Bankası’nın rezervlerinde bir miktar erime var elbette.
Niye olduğunu köydeki Fadime hala biliyor.
Bizim yavşak taifesi bilmiyor ya da safa yatıyor.
Sosyal medyada veya gazetelerde okuyorum;
Bir kısmında “128 milyar dolar rezerv, sıfıra indi yazıyor”
Bazıları hızını alamıyor ve “Rezerv -50 milyar dolara indi” diyor.
Hadi rezervlerin sıfıra inmesini anlayacağımda, -50 milyar dolarlık rezerv nasıl oluyor.
İktisat ilminde bunun karşılığı yoktur.
Sayın Cumhurbaşkanı bugün açıkladı işte;
Şu andaki rezerv durumu 95 milyar dolar.
Nereden gelmiş buraya?
128 milyar dolardan.
Ben, rakamları günü gününe takip ediyor ve biliyorum da,
Açıklama resmi ağızdan yapılmış oldu.
Niçin buraya indi?
Çok basit.
Türkiye, tam 40 milyar dolar Turizm gelirinden mahrum oldu.
Türkiye, 2020 yılında pandemi dolayısı ile 30 milyar dolarlık eksik ihracat yaptı.
Sadece bu iki kalem, meseleyi izaha yetmez mi?
Zaten,
Merkez Bankası, elinde niçin rezerv tutar?
Bunun için.
Sıkıntılı durum peydah olunca, sıkıntıyı aşmak için kullanılır bu kaynaklar.
Kullanılmış işte.
Başka ne zaman kullanılacaktı?
Devlet,
Ya da Devleti idare edenler,
O döviz rezervlerinin önüne geçip, fotoğraf mı çektirecekti?
Bugün 95 milyar seviyesinde olan Merkez Bankası rezervleri, bir yıl içinde aynı seviyeye çıkabilir.
Yeter ki,
Ekonomi rayına otursun.
Sistem tıkır tıkır işlemeye başlasın.
Yeter artık!
Yeter be!
“Ahlaksız, haysiyetsiz herif” deyince, yüzleriniz kızarıyor.
Ayarınız bozuluyor.
O zaman bi rahat durun be!