Home YAZARLAR UYGUR TÜRKLERİ MESELESİ, NEDEN ISITILIP ISITILIP, ÖNÜMÜZE KONUYOR ?

UYGUR TÜRKLERİ MESELESİ, NEDEN ISITILIP ISITILIP, ÖNÜMÜZE KONUYOR ?

by Guncel Haber
0 comment

İzzet DÖNMEZ Yazdı

Uygur Türkleri konusuna girmeden, bir konudaki  düşüncelerimi sizlerce paylaşmak istiyorum;

Bizim inanç dünyamızda bir anlayış hakimdir.

Hem de yüzlerce yıldır.

Nedir o?

“Bir lokma, bir hırka” felsefesi.

Bu çarpık anlayış, yüzyıllardır İslam Toplumunun beynini çürütmüştür.

Çocukluğumdan bu yana, camilerde bu felsefenin vaazlarını dinledim.

Çocukluğumdan beri bu “Bir hırka, bir lokma” güzellemesi dinleyerek geçti ömrüm.

Çok çalışma.

Dünya malına çok tamah etme.

Ölüm var ölüm.

Ölüp, gideceksin.

Ne gerek var dünya malına?

Yat kalk, ibadet et, karnını doyuracak kadar dünyalığın olsa, sana yeter.

Hepimiz dinledik bu mavalları.

Şurada yanıldık.

Bizi bu dünyaya gönderen kudret, bir sürüde görev vermiş.

Hacca gideceksin.

Hacca gitmek için çok ciddi para lazım.

Bu parayı kazanmadan, nasıl hacca gideceksin?

Kurban keseceksin.

Kurban kesmek içinde para lazım.

O parayı kazanmadan, nasıl kurban keseceksin?

Zekat vereceksin.

Zekat vermek için, zenginlik lazım.

Zekat verecek kadar malın, paran yoksa, nasıl vereceksin?

Daha yüzlerce örnek verilebilir.

Demek ki,

Bir lokma, bir hırka manifestosu palavra.

Hem uhra için, hem dünya için bir denge kurmak lazım.

Hiç ölmeyecekmiş gibi, dünya için çalışmak,

Yarın ölecekmiş gibi, ahiret için çalışmak lazım.

İnsan denilen varlığı, yaratıcı otorite, boş beleş yaşamak için göndermedi bu dünyaya.

Şayet öyle olsaydı,

Kuteybe Bin Müslim’in ne işi vardı Çin topraklarında?

Çin’de yaşayan Uygurları da, Han Çinlilerini de Müslüman yapan hadise, Kuteybe Bin Müslim’in Çin Fütuhatıdır.

Şayet öyle olsaydı,

Tarık Bin Ziyad’ın ne işi vardı İspanya-Fransa sınırlarında?

Yani Pirene dağları eteğinde.

Madem öyle olsaydı,

Müslümanların ne işi vardı Endonezya-Cava adasında?

Bu çarpık din anlayışı, bize sonralarda musallat oldu.

Bu konuları bilmeden, anlamadan, çözmeden, Uygur Türkleri meselesini çözemeyiz.

Uygur Türklerinin sıkıntısı var mıdır?

Elbette ki vardır.

Onlara baskı uygulanıyor mudur?

El hak  uygulanıyordur.

Bir buçuk milyarlık Çin’e kabadayılanacak yer yüzünde bir tek tane Türk ya da Müslüman ülkesi var mıdır?

Var mıdır?

Varsa,

Hadi adını söyleyin.

“Türkiye” diyecek gibisiniz.

Öyle anlıyorum.

Geçin bir kalem.

Nasıl ki,

Türki Cumhuriyetler, Sovyet Rusya’nın birer uydu devleti idiyse,

75 yıldır bizde Amerika’nın bir uydu devletiyiz.

Sovyet Rusya sınırları içinde Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan, nasıl birer uydu devlet idiyse,

Türkiye’de tam 75 yıldır Amerika’nın emrinde bir uydu devlet idi.

Tam yarı sömürge.

Türkiye, ne zaman kendi başına bir iş yapmaya kalksa, anında kulağı çekilmiş ve normal pozisyona getirilmiştir.

Fazla ileri gidenin,  kellesi anında alınmıştır.

Son kurban, Necmettin Erbakan’dır.

Erbakan’ı yaşarken mezara gömdüler.

Yalan mı bunlar?

Sırada Tayyip Erdoğan var.

Onun işini bitirmek için bir kaç senaryo denendi,

Başarılı olunmadı.

Kafirde senaryo bitmez.

Arkası mutlaka gelecektir.

Allah’a yemin ve şart ile  söylüyorum ki;

Bir gün Tayyip Erdoğan devrilir ise, sakın bunu kendinizden  sanmayın.

Hiç öyle hayaller kurmayın.

Sizlerin, atın bokundan çıkan arpa tanesi kadar bile hükmünüz yoktur.

Uygur Türkleri meselesini, sadece bu çerçevede değerlendirin.

İslam Ümmetine ve Türk Milletine, çarpık din anlayışı ile bir atalet  kaplanmış.

Millet mefhumu da,  Ümmet mefhumu da yok edilmiş.

Dünya’da bu çapta bir otorite kalmamış.

Bugünkü halimizin yegane sebebi, budur.

Sen, bilimden, teknolojiden, sanayiden, özellikle savaş sanayiinden uzak kalacaksın.

Sonra da 1.5 milyarlık Çin’e kabadayılanacaksın.

“Yok ya” derler adama.

Bakın, sizinle küçük bir ufuk turu yapalım;

Bitişiğimizdeki İran’ın nüfusunun tamamı Müslüman mı?

Evet, Müslüman.

Nüfusunun yarıdan fazlası Türk mü?

Evet, Türk.

Yan yana koy iki ülkeyi.

Türkiye ile İran’ı,

170 milyonluk bir güç eder.

Rusya’dan daha büyük bir güç.

Hemen bitişiğinde Pakistan var.

200 milyonluk bir nüfus.

Pakistan halkı, Türk-Babür İmparatorluğu bakiyesidir.

Sakın bunu unutmayın.

Bayrağındaki ay-yıldız sebepsiz değildir.

Üç ülkeyi koy yan yana.

370 milyonluk bir kütle.

Rusya’dan daha kalabalık.

Amerika’dan daha kalabalık.

Bunları tek bayrak altında bir araya getiremezsin.

Ancak, bir ümmet bayrağı altında getirebilirsin.

Tek engeli, çağdışı mezhep taassubu.

Aslında onu da yıkmanın yolları varda,

Bizde de çağdışı laiklik dini var.

Evet,

Benim ülkemde laiklik bir dindir maalesef.

Allah’ı olmayan, Peygamberi olmayan bir din.

Sırf bu dayanışmayı engellemek için icad edilen uydurma bir din.

Bir zamanlar, “sınırlarımızın dışında Türk var” demek, vatana ihanet suçuydu.

Bu iddiada bulunanların tırnakları söküldü.

Sizin bundan haberiniz var mı?

Yahu,

Şu komediye bakar mısınız?

20 milyon kilometre kare toprak elinizden koparılıp, alınmış,

Size çorak Anadolu yaylası bırakılmış,

Bu çorak topraklarla yıllardır övünür dururuz.

Bunun için bize bayram bile yaptırdılar.

Aziz milletim,

Kıymetli dostlarım!

Uygur Türkleri meselesi, son yıllarda ısıtılıp ısıtılıp, önümüze konuyor.

Bu bir oyundur.

Türkiye’yi köşeye sıkıştırma oyunu.

Size yeminle söylüyorum ki,

Bu işin arkasında da fetö vardır.

Onunda arkasında İsrail ve Amerika vardır.

Bütün İsrail medyası, Uygur Türklerini işliyor.

Yahudi,  Müslüman Uygur Türk’ünü çok mu seviyor?

Amerika kaşıyor Uygur Türkleri meselesini.

Amerika, Müslüman Uygur’u günahı kadar sever mi?

Bunların hainane niyeti belli.

Cumhur İttifakını köşeye sıkıştırmak.

Birde Çin’i karıştırmak.

Ne olur,

Ne olur,

Emperyalizmin oyununa gelmeyelim.

Gün gelecek,

Tıpkı Kuzey Azerbaycan’da olduğu gibi,

Kuzey Kıbrıs’ta olduğu gibi,

Uygur Türklerine de sahip çıkacağız.

O günler yakındır.

Yeter ki,

Dimyat’a pirince giderken,  evdeki bulgurdan olmayalım.

You may also like

Leave a Comment